27 Ağustos 2016 Cumartesi

Başlamadan Kabusa Dönen Uçak Yolculuğumuz

1 ay önce biletlerimizi aldık, herşeyimizi 12 Ağustos'ta Artvin Hopa'ya gitmek üzere planladık. Evimizi kiraya verdik, eşyalarımızı topladık, nakliye firması ile anlaştık. Sonra o saçma sapan darbe girişimi oldu. Kamu personellerinin izinleri iptal edildi, ülke dışına, hatta şehir dışına çıkışlar durduruldu.

Bir süre sonra yasaklar kaldırıldı. İzinler ile ilgili herşey normale döndü denildi. Ben yine de uçuştan bir gün önce THY çağrı merkezini arayarak öğretmen olduğumu ve ertesi gün Batum üzerinden Hopa'ya gideceğimizi, son olaylar sebebiyle havaalanında herhangi bir sorun olup olmayacağını sordum. Müşteri Temsilcisi de "Yok bir problem olmaz, 3 saat önce hava alanında olmanız yeterli." dedi. Biz de ailecek uçuş saatinden 3 saat önce saat 13.30'da havaalanına gittik. Önce ne için olduğunu bile anlamadığımız bir kuyruğa girdik, ordan başka bir yere gönderildik, yine sıra bekledik, sonra kamu personeli olduğum için uçağa binemeyeceğim söylendi. Elimde Artvin'e atandığımı belirten Bakanlık yazısı olduğu halde uçağa bindirilmedik. O ana kadar çocukla ordan oraya sürüklendiğimiz için zaten gerilmiştik ve bizi uçağa göndermeyen memurun tavrı son damla oldu. Orda bir tartışma yaşadık. Sonuçta uçağa binemedik, valizlerimizi geri almak için saatlerce bekledik. Sakinleştiğimizde Artvin'e gitmenin başka yollarını aramaya başladık.



Artvin'e en yakın hava alanı olan iller Trabzon ve Erzurum. Gideceğimiz yerden otobüsle yola devam edeceğimiz için otobüs saatlerine en uygun bileti alarak Erzurum'a gitmeye karar verdik. Valizlerimizi alıp ne yapacağımıza karar verdiğimizde saat 19.00'du. Erzurum uçağı ise sabah 05:50'de hareket ediyor. Mecburen valizleri emanete bırakıp Bakırköy'e geçtik, yemek yiyip dinlenebileceğimiz bir yere oturduk ve gece 1'e kadar orda vakit geçirdik. Daha sonra taksi ile havaalanına gittik. Arya takside uyuyakaldı, havaalanına geldiğimizde Arya'yı arabasına yatırdık. Evrim havaalanı koltuklarında uyuyakaldı ve ben de yorgunluktan bayılmamak için sınırlarımı epey zorladım.



Sonunda Erzurum uçağına bindik, Erzurum'dan otobüsle Hopa'ya geçtik. Havaalanına gitmek için evden çıktığımız andan itibaren toplamda 30 saat süren yolculuk sonunda Hopa'ya vardık. Öğretmen evinde ayırttığımız odaya girdiğimizde herşeye rağmen şükrettim.

Tüm bu zorlukları yaşamayabilirdik. Çağrı merkezini aradığımda havaalanında bir sorun yaşayabileceğim söylenseydi gerekli önlemleri alırdık. Ya bileti değiştirir ya da çıkışımızı sağlayacak belgeleri temin ederdim. Yaşadığımız sıkıntı sadece işini düzgün yapmayan, kraldan çok kralcılık yapan çalışanların suçu. THY müşteri temsilcisi ile yaptığım görüşmenin ses kaydı var, THY'yi arayarak şikayet kaydı oluşturdum. Yanan biletler için iade yapılmayacağını bildiren bir cevap maili aldım. İtiraz ettim, yine aynı cevap geldi. Sonunda Tüketici Hakları Hakem Heyetine başvurdum. En azından insani bir şekilde telefon ile arayıp ücret iadesi yapamayacaklarını ama yaşadığımız sıkıntı için üzgün olduklarını belirtselerdi. Bunun yerine copy paste bir e-maik yollayarak konuyu kapatmaya çalışmaları hiç etik olmadı bence.

Sonuç olarak zor da olsa önümüzdeki 2-3 yıl yaşayacağımız yere gelip yerleştik. Hatta bugün tam 2. haftamız bitti. Ev bulma sürecimiz de başka bir macera. Ev maceramızı ve yeni çevremizi tanıma çabalarımızı bir daha ki yazıya bırakıyorum. Şimdilik alışmaya çalışmaya devam :)

Bonus Foto